Deniz Hukuku ve Karasuları Deniz hukukuna göre, Küresel Kararlılık Filosu’nun Akdeniz’de uluslararası sulardan Filistin karasularına doğru seyrinde seyrüsefer ve insani yardım taşıma hakkı bulunuyor. Kıyı ülkeleri, kıyılara en yakın sularda karasularını kontrol ederken, 200 deniz mili kadar olan münhasır ekonomik bölgelerinde faaliyetleri düzenleyebiliyor. Gemiye Ziyaret Hakkı ve Sumud Filosu BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre gemilere…
Deniz hukukuna göre, Küresel Kararlılık Filosu’nun Akdeniz’de uluslararası sulardan Filistin karasularına doğru seyrinde seyrüsefer ve insani yardım taşıma hakkı bulunuyor. Kıyı ülkeleri, kıyılara en yakın sularda karasularını kontrol ederken, 200 deniz mili kadar olan münhasır ekonomik bölgelerinde faaliyetleri düzenleyebiliyor.
BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre gemilere ziyaret hakkı verilirken, Sumud filosundaki gemilerin suçlara karışmadığı ve bayrak ülkesi bulunduğu belirtiliyor. İsrail’in gemilere doğrudan müdahalesi, deniz hukukuna aykırı olabilir.
İsrail’in Gazze’deki ablukası, sivil nüfusa zarar verdiği için insancıl hukuka aykırı olabilir. Ablukanın orantısız ve sivilleri cezalandırıcı nitelikte olduğu belirtiliyor.
Küresel Sumud Filosu’ndaki aktivistlerin sivil statüsünde olduğu ve toplu cezalandırmanın uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanıyor. İsrail’in Filo’ya müdahalesi, hukukun ihlali olarak görülüyor.
Bu noktada, İsrail’in Sumud Filosu’na müdahalesinin uluslararası hukuka aykırı olduğu ve insancıl hukuk prensiplerini ihlal ettiği net bir şekilde ortaya konuyor.
Reklam & İşbirliği: [email protected]